Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | nakit akışı | cash flow n. | ||
They are most likely to occur if there is little democratic control on cash flow. Nakit akışı üzerinde çok az demokratik denetim olması halinde ortaya çıkmaları olasılığı yüksektir. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | nakit akışı | cash flow n. | ||
The tremendous cash flow difficulties with the Sapard programme are no accident. Sapard programında yaşanan muazzam nakit akışı zorlukları tesadüf değildir. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | nakit akışı | cash-flow n. | ||
My brother had the cash-flow problem, and I'm the trade. Kardeşimin nakit akışı sorunu vardı ve ödemeyi benimle yaptı. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | nakit akışı | cash flows n. | ||
Trade/Economic | nakit akışı | cashflow n. |